Ozan İhlasi Şiirleri 5
Duymadın
Şikâyet etmedim acını bandım Sızım dedim yüreğimde duymadın Hasretinden nara düştüm de yandım Közüm dedim yüreğimde duymadın
Bergüzarın bende saklı duruyor Baktıkça gözlerim seni arıyor Aşkımızı bilen soru soruyor Sözüm dedim yüreğimde duymadın
Yıldızımdın kayıp gitmen güç bana Yürek dağlarımda çiçek aç bana Bedelim ne ise gel de biç bana Gözüm dedim yüreğimde duymadın
Ömrüm senin olsun sen mutlu yaşa Gün akşam olurken garip bu başa Ararken yolunda değdi yar taşa Dizim dedim yüreğimde duymadın
Gündüz yaslı oldum gecemde ağlar Hep seni aradım yol vermez dağlar Yaralı yüreğim bak eller bağlar Bezim dedim yüreğimde duymadın
Arşın kandilinde sendin ışığım Uzaktan sevmiştim şimdi aşığım Nübüvvet mührüne ben de maşuğum Yazım dedim yüreğimde duymadın
BEKİR der bağladı içerim yara Kader engelini ben yara yara Haber saldım gelsin vefasız yara Çözüm dedim yüreğimde duymadın...>>
Dünya Acı
D ünya sana gelen konup göçüyor D üşünüp içinden çıkamıyorum D önse dolaşsa da ölüm biçiyor D üzenin çarkını yıkamıyorum
Ü zersin insanı en mutlu günde Ü mitler kalırken geçmişte dünde Ü tersin herkesi atarsın künde Ü stüme oturdun bakamıyorum
N e çarkın kırılır ne devran biter N e aklımız erer ne de güç yeter N edense her derdin başka bir beter N azın ağır geldi çekemiyorum
Y alanmış zarafet gösteriş yalan Y anında var mıdır söyle bir kalan Y aşayıp da senden muradın alan Y azdım da içimi dökemiyorum
A ğlatırsın sana bakan gözleri A hirin evvelin yakar özleri A ğ ile ördüğün bütün bezleri A yırdım ilmekten sökemiyorum
A ldatarak çarkın dönüyor böyle A ğu denen ilaç sunuyor böyle A ğına düşenler yanıyor böyle A daletin var mı bakamıyorum
C anları canana hasret koyarsın C anlara kıyarak canla doyarsın C evr ü cefa edip sonu dayarsın C evherin demirmiş bükemiyorum
I rgat ettin gelen sana kul köle I rgalarsın canlı cansız hep öyle I ssızdır İHLASÎ garipçe böyle I rmak oldum amma akamıyorum...>>
Düşe Kalka Bir Yol Aldım
Düşe kalka bir yol aldım Beşikten mezara kadar Ummandan ummana daldım Beşikten mezara kadar
Ben de geldim bu cihana Düştüm kalktım baştan sona Çekildim kaç imtihana Beşikten mezara kadar
Ne gerçeğim ne de düşüm Bende saklı benim eşim Bütün canlıyla kardeşim Beşikten mezara kadar
Malın mülkün tüm araçtır Beden sultan can da taçtır İnsan insana muhtaçtır Beşikten mezara kadar
Ara yeri göğü sende İki cihan var içinde Ağlasan da yâr gülsen de Beşikten mezara kadar
İHLÂSÎ’yim kalem kalem Kinli kinsiz bütün âlem Kucak kucak benden selam Beşikten mezara kadar...>>
Düşün Sen
Arşı yedi kattır yeri yedi kat Aradaki boşluğunu düşün sen Kâinata verilmişse bir hayat Buluttaki loşluğunu düşün sen
Eserinin tüm hikmeti yücede Karanlıkla güzelliği gecede Şükür dile yaradana secdede Varlığında hoşluğunu düşün sen
Bekle gelsin sen de şimdi sıranı Uzak tutma yaren ile aranı Bezemişse ayet ayet Kuran’ı Besmelede başlığını düşün sen
Değişirken dört mevsimi dönence Düşünürsen akıl yetmez çok ince Yaz bahara hoş güzellik binince Ahir vakit kışlığını düşün sen
Der İHLASÎ yeri göğü nazargâh Örnek alsan mezarlıktır güzergâh Nimet vermiş kara yeri pazargâh Tanedeki aşlığını düşün sen...>>
Ecel Gelip de Götürür
Saklansan da köşe bucak Ecel bulup da götürür Fayda vermez oğul ocak Ecel gelip de götürür
Bakmaz Azrail imkâna Güzellik şöhrete şana Gelir kıyar ansız cana Ecel çalıp da götürür
Doğar büyür yaşlanırsın Enginleşir uslanırsın Mermer ile süslenirsin Ecel alıp da götürür
Ayrı durur oğlun kızın Dil durur çıkmaz avazın Emeklerin çoğun azın Ecel kalıp da götürür
İyi yaşa kötü yaşa Düşersin boş bir telaşa Kalırsın senle baş başa Ecel silip de götürür
İHLÂSÎ’ye gelir sıra Işık vermez yanmaz çıra Dünya sensin ahret ora Ecel dolup da götürür...>>
Edebin Kapısında
Yol içinde yolcuyum ben Bil edebin kapısında Alanlara balcıyım ben Bal edebin kapısında
Eğri isen doğrul orda Olgunlaşıp çağrıl orda Piş ocakta yoğrul orda Kal edebin kapısında
Ateşiyle seni sarsa Yaran bedenini yarsa Aradığın her ne varsa Çal edebin kapısında
Hayâ eder melek bile Ne tatlıdır aşkta çile Öz yanarak gelir dile Dil edebin kapısında
Görmediğin gözsüz var ya Her yerde O izsiz var ya İHLASÎ der gizsiz var ya Al edebin kapısında...>>
Elenir Gelenler Gidenler Bir Bir
Bu dünyanın eleğinden un gibi Elenir gelenler gidenler bir bir Eleyense aşikârdır gün gibi İnsanda çözülür madenler bir bir
Değirmende dane dane öğütür Kaç imtihan eder nice eğitir Toprak eder köşe bucak dağıtır Hesabını verir edenler bir bir
Yokuşu bayırı çıkmayan var mı Oturduğu yerden kalkmayan var mı Kendi ateşini yakmayan var mı Yok olup giderler nadanlar bir bir
Kinden daha ağır bildiğim yoktur Ben bende ölürüm güldüğüm yoktur İHLÂSÎ giderim geldiğim yoktur Cehenneme kini güdenler bir bir...>>
Elif Gibi
Elif gibi eğilmezdi bu başım Eğdi büktü vav eyledi yar beni Boz bulanık sele döndü gözyaşım Yakmak için kav eyledi yar beni
Yıkılmazdım yüce dağlar misali Garip gönlüm çok bekledi visali Gökyüzünde o güneşin emsali Gözlerine tav eyledi yar beni
İHLASÎ’yim bir gül gibi açardım Kartal gibi kanat vurur uçardım Yeryüzünde ceylanları geçerdim Kement atıp av eyledi yar beni...>>
Elifnâme
Elif başın yerde gökte Benliğinle gel yaz beni Tesir eder bana nükte Cim deyince dur ez beni
Halim ayan sensin ben de Dal çağlayıp dolar bende Rabb’im ile bir bedende Sin’de arayıp çöz beni
Şın’da saklı tüm âlemi Sad onun gizli kalemi Tı başka söyler kelâmı Ayın on dördü gez beni
Gayın Hû’dur çağlar coşar Kaf sığmaz bendinden taşar Lam’da tüm insanlık yaşar Mim süzgece koy süz beni
Nun ile Vav ile sözlen He İHLÂSÎ yoktur fazlan Lamelif’e girip gizlen Ye çarkında vur ez beni...>>
Emanet Değil mi Sende
Mağrurlanmak yakışırı mı insana Kuş misali uçup giden bir cana Sahip isen sarsılmayan imana Ezellik emanet değil mi sende
Şans kapını çalıp seni bulsa da Dünya varı gani gani dolsa da Kaşın güzel gözün güzel olsa da Güzellik emanet değil mi sende
Dünya sana mekân değil yâr değil Beşikten mezara kârın kâr değil İHLÂSÎ’yim aşikârım sır değil Özellik emanet değil mi sende...>>
Emek Beyim
Çekmeyene en ucuz şey Emek emek emek beyim El sırtından geçinen bey Demek demek demek beyim
Haber olmaz yurt yuvadan Kazançları hep havadan Alışmışlar bedavadan Yemek yemek yemek beyim
Yürüyorlar eşkin eşkin Gayet sefasına düşkün Kaypak kaypak yüzen pişkin Semek semek semek beyim
Dert çekmeden deva bulur El çalışır beyler alır İHLASÎ ye tasa kalır Cemek cemek cemek beyim...>>
Evveli Ahir Satranç
Ya ilahi / Yaradan sen / yürüten sen / yıl gün ay Yaradan sen / yürüten sen / yıl gün ay / gizlidir pay Yürüten sen / yıl gün ay / akar durmaz/ dere ve çay Yıl gün ay /akar durmaz /dere ve çay / kesenim oy
Yolcu yolu /yürü düzgün / yürür isen / yol kolay Yürü düzgün /yürür isen / yol kolay / yılı kolay Yürür isen / yol kolay / yılı kolay / yeli kolay Yol kolay / yılı kolay / yeli kolay / esenim oy
Yerde nebat / yıldız gökte / yörüngede / yarım ay Yıldız gökte / yörüngede/ yarım ay / yönü olay Yörüngede / yarım ay / yönü olay / İHLÂSÎ hey Yarım ay / yönü olay / İHLÂSÎ hey / desenim oy...>>
Ey Edecek Doktor mu Var
Yar yüreğim paramparça Ey edecek doktor mu var Emlenmesi hayli zorca Ey edecek doktor mu var
Kölesiyim ben kaderin Bana o yâri mi verin Yaram derinden de derin Ey edecek doktor mu var
Gülem dedim bazı bende Beş mevsimin güzü ben de Hiç dinmeyen sızı ben de Ey edecek doktor mu var
Ömrüm geldi gediğine İnanmıştım dediğine Kırılmışsa sevdiğine Ey edecek doktor mu var
İHLASÎ’yim yanıyorum Ben kendimi tanıyorum Dört bir yandan kanıyorum Ey edecek doktor mu var...>>
Eyvallah
Yaratıldım bende kulum biliniz Gül solmasın BEKİR solsuneyvallah Gönül kırmak bana zulüm biliniz El solmasın BEKİR solsun eyvallah
Gönül hanesinin yüce dağında Ararım yerimi sevgi çağında Razıyım dikene dostun bağında Dal solmasın BEKİR solsun eyvallah
Yüce dağlar geçit vermez kaşında Çok dolandım gül yüzlünün peşinde Kuran’la edebe bağlı başında Şal solmasın BEKİR solsun eyvallah
Kibir gömleğini sırtımdan soydum Yönümü doğrultup Hak yola uydum Azda çoğu bulup dünyaya doydum Kul solmasın BEKİR solsun eyvallah
Muhabbetim insanadır canadır İncinen kul yüreğimi kanadır Dileklerim bütün sözüm sanadır Dil solmasın BEKİR solsun eyvallah
İster deli ister divane yazıl Sende destanlaşıp tarihe kazıl Şanlı bayrağımın renginde kızıl Al solmasın BEKİR solsun eyvallah
Kimi hor görse de engin olmayı Yeğledim sizlerden murad almayı Kalbe giden güzergâhta kalmayı Yol solmasın BEKİR solsun eyvallah...>>
Ezer İnsanı
Hayat çarkı dişlisine sarınca Döndedir dönderir ezer insanı Yoğurur kaç bin kez dert teknesinde Bindirir bindirir ezer insanı
Elini ekmeğe yetirmez eder Derdi derde ekler bitirmez eder Mecnun’un çölünden getirmez eder Gönderir gönderir ezer insanı
Yokluk gömleğini giydirir baştan Düz değil feleğin yolu yokuştan Yol vermez bir türlü geçirmez kıştan Sindirir sindirir ezer insanı
Çeker perdesini kapar camını Koyar da eleğe eler gamını Yıkar harap eder gönül damını İndirir indirir ezer insanı
Muhannete muhtaç eder kul eder Bülbül olsan dillerini lal eder Akıtır da gözyaşını sel eder Dindirir dindirir ezer insanı
Bu dünyanın ereğine ermeden Gönül dağı mutluluğu görmeden İHLÂSÎ’ye ışığını vermeden Söndürür söndürür ezer insanı...>>
Felek Gözün Kör Olsun
Dert sineme bağdaş kurmuş oturur Dermanım yok felek gözün kör olsun Sırtıma şeleği vurmuş oturur Ormanım yok felek gözün kör olsun
Bıçağı bilerken kırdım masadı Kuşatmadın bana zırhı pusadı Ektim biçtim yele verdim hasadı Harmanım yok felek gözün kör olsun
Her nere gittiysem düştün peşime Gücüm yetmez oldu kendi işime Çok ok vurdun bedenime döşüme Fermanım yok felek gözün kör olsun
İHLÂSÎ'yim garip boynum büküldü Sicim gibi gözümden yaş döküldü Tahkim ettim ben ettikçe söküldü Kirmanım yok felek gözün kör olsun...>>
Geçmek Derdim
Sözde insan amma özünde çürük Bîzar etti bu canımı yeter de Erenler buyurun görün halımı Yaradan’dır bunu yakan yeter de Beni böyle derde atana yazık Çay dere yok Fırat’ı geçmek derdim
Düzü değil gidip çık dağı görün Yaktılar sinemde bak dağı görün Yüreğimde taşan bardağı görün Güller ki dalında açar yeter de Dua yok sabaha a tana yazık Pir ü pakça beratı geçmek derdim
Hele mevsim dönsün de yaza dursun Kâtip arzuhalim gel yaza dursun Üşütmez beni kış a yaza dursun İHLASÎ’yim mühlet gelir yeter de Üzülür anana atana yazık Düşmeden sıratı geçmek derdim...>>
Geçti Aklımdan
Gurbet bana yara açtı burada Hasret dolu yıllar geçti aklımdan Âdeti töreyi biçti burada Bin bir desen halı geçti aklımdan
Arpalar bozarıp buğday yetince Tırpancılar biçip ekin bitince Ateşi yakarlar firik üstünce Çayır tarla sulu geçti aklımdan
Dereler çağlardı baca tüterdi Kuzular meleşir horoz öterdi Çiğdem çiçek açar nevruz biterdi Gelinciğin gülü geçti aklımdan
Sıcak olur bizi yakardı yazlar Baharda mayısta koyunlar kuzlar Yemlik toplar idi gelinler kızlar Baş örttüğü şalı geçti aklımdan
Güz gelince çiftçi tohum ekerdi Bereket fışkırır başak dökerdi Kağnılar harmana ekin çekerdi Tarlaların yolu geçti aklımdan
Kırk ikindi yağar ıslardı bizi Kışın toplaridik koyunun yüzü Üşüyünce tatlı tandırın közü Kur Kuru çayda seli geçti aklımdan
Tabiat uyanır bahar gelince Her çiçek gülümser açar halince Arı şarkı söyler gülün dilince Petek petek balı geçti aklımdan
Çocuğa topraktan höllük elenir Ninniler söyleyip belek belenir Ziyaret Tepe’de dilek dilenir Dua eden dili geçti aklımdan
Bağladı yolumu hasret marazı Çoğundan vazgeçtim bulamam azı Kaysıyı cevizi dutu kirazı Meyve yüklü dalı geçti aklımdan
BEKİR der özledim yazı yabanı Halıyı kilimi kara sabanı Yörenin rehberi fakir çobanı Rabb’imin o kulu geçti aklımdan...>>
Gel Anlat Bana
Ne bende var oldun ne sırra erdim Neciyim ben kimim gel anlat bana Topraktan çıkmışım toprağa girdim Neciyim ben kimim gel anlat bana
Ateşler eritmez sular ıslamaz Görenler tanımaz kısmet beslemez Hiçbir inci yakut şehrim süslemez Neciyim ben kimim gel anlat bana
Aynaya bakınca görünür âlem Yazılmak istedim yazmıyor kalem Anlatayım dedim yetmedi kelam Neciyim ben kimim gel anlat bana
Bazı gökte oldum bazı da yerde Dolup boşaldığım kabım o serde Bazen ilaç oldum onulmaz derde Neciyim ben kimim gel anlat bana
Kâinata zerre zerre düzüldüm Elekten elendim çarkta ezildim Asumanda gezdim yere süzüldüm Neciyim ben kimim gel anlat bana
Araştırdım mücevheri madeni Gülden zarif bu insanın bedeni İHLÂSÎ’yim çözemedim ben beni Neciyim ben kimim gel anlat bana...>>
Gel de Çöz
Yüzüm döndüm karar kıldım ben yüze Doksan dokuz düğüm atmış gel de çöz Yetmiş iki pınar çağlayan göze Ruh bedenden önce almış gel de çöz
Kırkı bildim kırka eğilir başım Ömür yaprağında dikili taşım Can üflerse vücut bulur naaşım Babam yokken nasıl bulmuş gel de çöz
Otuzda karar kıl bağla dilini Sarıl kopmaz ipe bağla belini Ciğerine girip çıkan yelini Estirmeden nasıl salmış gel de çöz
Ondan geldim evvel O’nu görmeden Göremezsin emaneti vermeden Bilemezsin sırlarını girmeden Fersah fersah yollar almış gel de çöz
Yedi dedim üçe götürdü beni Bir nutfeden önce yetirdi beni Sonra can içinde bitirdi beni Can dediğin nasıl halmiş gel de çöz
İHLASÎ âlemin güneş ay’ına Bindim boş hayatın deli tayına Çoktan aza doğru düşen payına Her şeyini Bir’de bulmuş gel de çöz...>>
Gel Gel
Kime nispet yaptın kınalar yaktın Alları giydin de altınlar taktın Gurbet ele gidip beni bıraktın Hasretin gönlümde tüterken gel gel
Sevdim de her gece büründüm gama Paramparça gönlüm tutmuyor yama Kerem'den Mecnun'dan dertliyim ama Tan ağarıp şafak atarken gel gel
Duman çöktü karakıştan farkım yok Bendim dolu amma akan arkım yok Felek gibi dönen dişli çarkım yok Yanan bu yüreğim tüterken gel gel
Kendimi bağladım yârin peşine Rastlamadım menendine eşine Muhtacım gözünün o güneşine Sevdan bu gönlümde yatarken gel gel
Bahar geldi çiçek açtı bembeyaz Meyve tuttu diktiğimiz o kiraz İnsaf eyle geleceksen gel biraz Ömrümün güneşi batarken gel gel
İHLÂSÎ'yim cefan ile yarıştım Yollarında toz toprağa karıştım Çekip gittin ben aşkınla uğraştım Vade yetti mühlet biterken gel gel...>>
Geldi Geçti
Görmeyeli hayli oldu Beni derde saldı geçti Bunca yıldır olan oldu Artık gönlüm soldu geçti
Vebalimi alan gelsin Yüreğimi bölen gelsin Beni derde salan gelsin Eller bana güldü geçti
Sen el vurma tabip bana Haber salın o canana Ellerine yaksın kına Tam ortadan böldü geçti
Gün dolandı güneş battı Kader gurbet ele attı Köle pazarında sattı Ömrüm heder oldu geçti
Unuttu mu sormadı hiç Soldu tenim çürüdü iç Zaman geçti artık çok geç Kader beni sildi geçti
Mevsim bitti yıl dolandı Seni sevip oyalandı Sokan beni bir yılandı Zehirleyip deldi geçti
Umutsuzluk çöktü bana Gülüm gazel döktü bana Hasret kılıç çekti bana Dilim dilim dildi geçti
Dert bağrımda alay alay BEKİR sona geldi hay hay Yaşanmamış hikâye say Hayal oldu geldi geçti...>>
Gelen Gitti Birer Birer
Bu dünyayı kadim sanma Gelen gitti birer birer Süsüne bakıp da kanma Gülen gitti birer birer
Bilmem daha ne beklerim Fayda vermez emeklerim Anam babam sevdiklerim Ölen gitti birer birer
Var mıdır da gelip kalan Anladım ki bura yalan Nasibin kısmetin alan Alan gitti birer birer
Kanat vermiş tüy telekten Çark döner eler elekten Kim çalmış murat felekten Çalan gitti birer birer
Can içinde bir can yaşar Güneş doğar güneş aşar İHLÂSÎ kendine şaşar Bilen gitti birer birer...>>
Gelir Peş Peşe
Felek sillesini vurmaya görsün Vurunca üst üste gelir hepisi Dalını kolunu kırmaya görsün Kırınca üst üste gelir hepisi
Doğrultmaz belini gelir peş peşe Huzurun kaçıp da gidince neşe Gizlice özünü derin ateşe Sürünce üst üste gelir hepisi
Sırtına dağları bindirir yıkar Dizlerini kırar indirir yıkar Umudun ocağın söndürür yıkar Girince üst üste gelir hepisi
İflah olmaz o açtığı yâreler Coşkun olur gözündeki dereler Toparlatmaz pare pare pareler Serince üst üste gelir hepisi
İHLÂSÎ ezilip süzüldü başta Toprak yoksa tohum biter mi taşta Bahar gelmez olur kalırsın kışta Durunca üst üste gelir hepisi...>>
Gelmedin
Kaç güz oldu sen gideli sevgilim Çayır çimen çiçek açtı gelmedin Viran oldu hem vatanım hem ilim Hazan geldi ömrüm geçti gelmedin
Göçmen kuşlar geldi ibibik öttü Hasretin içimde yandı da tüttü Burçaklar sarardı ekinler yetti Irgat tarlaları biçti gelmedin
Sordular yaramı dedim derinde Göğsümün içinde orta yerinde Boğuldum ecelin soğuk terinde Gözlerimden uyku kaçtı gelmedin
Kuşburnular oldu bozuldu bostan Umudum kesildi ahbaptan dosttan Kutnu kumaş o giydiğin libastan Yuna yuna kokun uçtu gelmedin
Zalim yâri özledikçe özledim Yandım yüreğimde ateş közledim Yıllar yılı yollarını gözledim İHLASÎ zehiri içti gelmedin...>>
Bu bölümde toplam 350 adet Ozan İhlasi şiiri bulunmaktadır.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
|